Sayın Başbakan; o anlattıklarınız sizi haklı çıkarmaz



Tayyip Erdoğan, kendine yöneltilen suçların doğru olmadığını kanıtlamak yerine, eskilerde hatta çok eskilerde olan olayları mitinglerinde anlatıyor, alkış alıyor.

Çıkan ses kayıtlarına montaj diyor, dublaj diyor -ki bence iki terimin de kelime anlamını bilmiyor- ama bu kayıtların gerçek olmadığına dair bilimsel bir açıklama yapamıyor/yapılmıyor. Üstüne üstlük, 'yandaş medya' diye tabir edilen kuruluşlar, kayıtların gerçek olmadığına dair yayınladığı 'resmi belgeler', kayıtları incelediği iddia edilen kurumlar tarafından 'biz böyle bir incelemede bulunmadık, hem zaten biz müzik şirketiyiz anlamayız bu işlerden' diye bir açıklama yapıyor. Hükümetin 'bilim bakanı' "O sesler montaj, hissetim ben" diyor.

Böyle bir iddia 'hissetmekle' 'yalan haberlerle' aklanabilir mi? Bir tane dişe dokunur açıklama duymadım ben. Duyan/bilen varsa beni de aydınlatsın.

Anladığım kadarıyla Erdoğan, "Nasıl olsa bana inanananlar bunlara inanmaz" düşüncesinde. Çünkü konuşmalarında iddiaları yalanlayacak somut deliller yerine CHP ve MHP'ye kelimeleriyle saldırıyor.

Bu saldırı öyle bir boyuta geldi ki Bahçeli'nin aile durumunu dile getirmeye başladı.

"Onlarda evlat yok, onlar aile nedir bilmez" dedi, onu dinleyenler coşkuyla alkışladı. Erdoğan'ın böyle bir söz kullanması ayıpken, bu sözleri alkışlamak faciadır.

Peki merak ediyrum Başbakan, Bahçeli için sarf ettiği “Çünkü onda evlat yok” lafını Bediüzzaman için de der mi? Bunu dediğinde yine alkış alır mı?

Bence demez. Ama derse yine alkış alır. Acı taraf bu.

Kendi hatalarını başkalarının hatalarını hatırlatarak örtmeye çalışma politikası yapan Erdoğan'ı ve onu gözü kapalı savunanlara ben de birkaç şey sormak istiyorum:

Camide içki ve Kabataş yalanını 1940 'cehape'si mi söyledi?


Kendi halkına 'evde zor tutuyoruz' deyip 'kul'muamelesini İsmet İnönü mü yaptı?


"Medya haddinden fazla özgür" açıklamasını Fevzi Çakmak mı yaptı?


"Kayıtlar doğru olsa bile halk inanmaz" sözü Şükrü Saraçoğlu'na mı ait?


"Ses kayıtlarının montaj olduğunu hissettim", 'cehape' dönemi bakanının lafı mı?


"Okul sütünden zehirlenme olayı hiç olmadı" iddiasını Alparslan Türkeş mi dile getirdi?


"Biz Allah'tan başka yargı tanımıyoruz" DSP döneminin vekilinin açıklaması mı?


Yargıda davası süren bir olay için "Belki çantada kitap vardır" sözü 1943 başbakanına mı ait?


"Suriye'ye spor için silah gitti" diyen Şemsettin Günaltay mı?


"Kız erkek kalanları polise ihbar edin" lafını ateist koministler mi söyledi?



"Başbakanımız rabbimizin gönderdiği müjdedir


Başbakanımız bizim için ikinci peygamber gibidir


Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir


Başbakanımızın doğduğu şehir de mübarektir


Başbakanımızın çıkacağı tv yere konmaz


Erdoğan'ı halife olarak tanıyor ve biat ediyorum" övgülerini Haşhaşiler mi yaptı?


"Engellileri adam yerine koyduk" Recep Peker'e ait bir söylem mi?


"Gezi direnişinde ölenler devede kulak" cümlesini Bülent Ecevit mi kurdu?



"Flört fahişeliktir


Kadın evin süsüdür


Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum" sözlerini Ferit Melen mi söyledi?



"Tencere tava çalanı dava edin", "Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor" "Çok özür dilerim eşcinsellik", "Gençlerimiz dindar olmasın da tinerci mi olsun?", "Terör örgütü görevini yapıyor", "Koyun gütmeden bu memleketi nasıl idare edeceksin?", "Kazlıçeşme'deki mitinge gitmek farzdır", "Medyanın hepsi henüz elimizde değil", "Elim bir olay yaşandı düğünümüzün tadını kaçırdı", "Evrimi tabii ki sansürleyeceğim yukarıda Allah var", "Üniversitede terörist yetişiyor medresede yetişmez", "İş kazaları medeniyet göstergesidir", "TCDD'yi kapatsak 3 trilyon tasarruf ederiz", "Barış istiyorsanız her an savaşa hazır olmalısınız" "4+4+4'ü bilmiyorum ama kesin iyi bir şeydir", "80 şehidimize karşı 500 terörist öldürdük", "Zammı çekerek burs verdiğimizi düşünüyoruz", "Tecavüze uğradıysa çocuk değil anası ölsün", "Tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar",


"HES’ler tabiatı tahrip etmiyor", "Fazıl Say hangi kerhanede dünyaya geldi?" lafları kimin?


"Lan terbiyesizlik yapma, ananı da al git buradan" fırçası Mustafa Kemal'e mi ait?

Sayın Başbakan, Demokrasi 5 yılda 1 insanların önüğne gelen sandıktan ibaret değildir.,


Ve Sayın Başbakan, o anlattıklarınız sizi haklı çıkarmaz.

Hiç yorum yok: