Panik

-Türkiye maçında skor ve dakika durumu nedir?
-Dışardayım yavrum haberim yok.

Sabah kalktığımda hava güzeldi. Ama öğleden sonra bozacaktı eminim. Klasik Karadeniz havası.
Kahvaltı falan. Sonra Onurlar'a geçtim. Münir abi tişörtünü asıyodu. Beni görünce 'uhooo' dedi her zamanki gibi. 'Uho' diye okumayın ama. Bağırma efekti olarak düşünün. 'oooo sen buralara gelir miydin'deki 'oooo' seslenmesi gibi yani. Münir abi 'sen buralara gelir miydin' imasında bulunmaz zira ben hep oralara giderdim. Seslenmeyi anlayın diye şeyettim. Münir abi seslendikten sonra Onur da çıktı dışarı. Üniversite sınavlarından önceki son yaz olduğu için günleri dolu dolu geçirmek zorundaydık. Önce Münir abiyle tavla oynadım. Yendim. Sonra Onur'la beraber bize geçtik. Basket oynadık. Öğleden sonra hava bozdu. Yine de dereye indik. Yüzdük. Yağmur yağdı. Yine yüzdük. Bakkal'a inip oturduk deniz şortumuzla. Yağmur dinmedi. Dereye gittik, yine yüzdük.
-Etrafta TV yok mu?

Sabah kalktığımda öğleden sonra bozacak hava güzeldi. Münir abi 'uhooo' dedi. Onur 'bakkala inelim' dedi. 'Bir şey mi alacağız' dedim. 'Yoo' dedi. 'Gezeriz' 'Tamam' dedim. 1 kilometre yokuş yolu sırf 'gezmek' için indik. Bakkalda biraz oturduk. Sıkıldık. Yola koyulduk. Melahat teyzeyle ayaküstü muhabbet ettik. Sonra Onur 'buradan taş atsam okulun çatısını vurabilir miyim' dedi. 'Vuramazsın' dedim. Çünkü insan gücünün ulaşamayacağı yerdeydi okul. Taşı aldı, attı, vurdu. 'Hadi gidelim acıktım' dedim. 1 kilometrelik yolu tekrar çıktık. 

-Yok olm gürültülü saçma sapan bi yer amınakoyayım.

Sabah kalktığımda havanın nasıl olduğuna dikkat etmedim. Onurlar'a geçerken yağmur yağdığını anladım. Yazın ortasında soba yanan evde oturduk. Tavla oynadık. Mahallenin gençleri geldi. Kağıt oynadık. Güldük. Mahallenin gençleri gitti. Tavla oynadık. Uykum geldi. 'Ben gidiyorum Onur' dedim. 'Ben de geliyorum, beraber uyuruz' dedi. 'Tamam' dedim. 'Dioda' diye anılan büyük odada, ben iki kişilik yatakta, o tek kişilik yatakta uzandık. Fenerbahçe'den konuştu. Köyden konuştu. 'Onur lütfen sus çok uykum var' 'Tamam Diren sustum' Üniversiteden konuştu. Liseden konuştu. Kızlardan konuştu. 'Onur bi sus nolur lan' 'Tamam tamam sustum hadi iyi uykular' Yağmurdan konuştu. Bakkalı konuştu. Dereyi konuştu. 'Onur ağzını sikeyim. Kaçırdın uykumu anasınısatayım' 'Valla sustum bu sefer' Ben kitap okumaya başladım. Deminki deli uykumdan eser kalmadı. Onur hakkaten sustu. Hatta uyudu.

-Benle doğru konuş lan karşında artık baba var:)

Sabah kalktığımda havanın güzel olduğunu gördüğüm günün akşamında dereye gittik. Mısır közledik. Mahallenin gençleriyle başkalarının bahçelerinden çaldığımız mısırları afiyetle yedik. Sonra bakkala gidip çift kale maç yaptık. 'Dereye gidelim mi?' dedi Onur. 'Ne yapcaz' dedim. 'Yüzeriz' dedi. Gittik. 'Çıplak yüzelim mi?' dedi. 'Yüzelim' dedim. Yüzdük. Dal taşşak yüzdük. Yaşlılar 'gece dere kenarında cinlerin sofrası olur, çok dolaşmayın ve sakın çişinizi yapmayın. Çarpılırsınız' demişti. Sudan çıktık. Dere boyu gezdik. Ara ara işedik. Çarpılmadık.

 -Siktir! Harbi mi lan?

Sabah kalktığımda günde minimum 4 kere inip çıktığımız yolu, yoğurt almak için ilk kez inmek için kahvaltımı hızlı yaptım. Yoğurdu alıp döndüğümde Onur evinin önünde top oynuyordu. Yoğurdu bırakıp kadroya katıldım. Ben orta yapıyordum, Onur merdivenin altındaki boşluğa topu göndermeye çalışıyordu. Onur orta yapıyordu, ben merdivenin altındaki boşluğa topu göndermeye çalışıyordum. Münir abi, akşamında sıcaktan patlatacağı betonun üzerinde ateş yakmak için hazırlık yapıyordu. Bakkala indik. Dereye gittik sonra. Yüzdük falan. Onur'la tekrar bakkala indik. İki çocuğun bisikletine el koyduk. Önce aşağı yukarı gezerken, köyden merkeze inen yola vurduk kendimizi. Üstümüzde sadece şort var. Çıplağız. Ve yollardayız. 15 dakikalık bir yolculuktan sonra merkezdeydik. Ama bunun çıkışı vardı. Ve emin olun ki 15 dakika gibi kısa sürmezdi. Bir çay kamyonuna otostop çektik. Bisikletleri kasaya attık, biz de atladık. Yolun büyük bir bölümünü kamyonla geçtikten sonra bisikletlere binip köye gittik. Sonra dereye gidip yüzdük.

-Doğru tabi :) panpa yeni öğrendik

Sabah kalktığımda hava çok güzeldi. O kadar güzeldi ki öğleden sonra bozmayacağına inanmıştım. Onur'u da buna ikna ettim. Denize gitmeliydik. Merkeze indiğimizde kasetçi Yaşar'dan İsmail YK'nın 'Şappur şuppur' albümünün kasedini aldık. Sahil boyunca 'İsteeeerrriiim seeenniiiiii' diye dolandık. Sonra denize gitmek üzere yola koyulduk. Yolda giderken Onur, öndeki arabayı sollama girişiminde bulundu. Yalnız zamanlaması çok yanlıştı çünkü karşıdan bir kamyon üzerimize geliyordu. Sollamaya çalıştığı arabanın tekrar arkasına gelip eski konumunu alması imkansızdı. Tek şans o arabanın önüne geçmesiydi ki bu da imkansız görünüyordu. Onur'un yüzünü hatırlamıyorum, kendi yüzümü de göremedim ama hani derler ya korkudan bembeyaz olmuşsun diye. İşte o an kendimi beyaz hissettim. Zira birkaç saniye sonra %95 oranla ölecektik. %5 ihtimal oldu. Nasıl oldu bilmiyorum. Sadece ölmediğimizi biliyorum. Sonra gittik yüzdük.

-Efendim
-Onur!
-Sen de beni mi arıyodun panpa meşguldü telefonun.
-He lan seni arıyodum. Harbi mi lan. Hamile mi Zehra?
-Evet. Hatta ikiz.
-Yuh! Okadar çabuk anlaşılıyor mu lan o?
-Falda çıktı panpa.
-Haye ebninki ya. Kekledin mi olm beni?
-Yok yok hamile de ikiz olduğu falda çıktı.
-Valla süper. Hayırlı olsun o zaman. Ver tamam Zehra'yı ver.
-Tamam panpa.
-...
-Alo?
-Zehra ben seni çok seviyorum ya. 
-eheh ben de seni seviyorum
-Tebrik ederim ya çok sevindim yeminlen
-Sağol sağol. Biz de yeni öğrendik. Şüpheleniyodum zaten. Test pozitif çıktı. Yeni baktık daha.
-E süper. O testlerde pozitif çıktıysa %90 doğru zaten. Negatif çıkarsa yanlış olma ihtimali yükseliyo.
-Doktora da yarın gidecem. Öyle işte.
-ehehe valla süper ya. 
-Onur çocukla konuşmaya başladı. Çocuğa hangi balığı seversin diye soruyo. Çocuk somon diyo.
-Somon sevilir mi ya!
-Seviyo işte...
-Tamam Zehra tekrar tebrik ederim. Konuşuruz yine.
-Tamam Diren. Sağol. Gürültülü yerdesin sanırım, sonra konuşuruz gene. Dur Onur istiyo.
-...

Telefonu kapattıktan sonra merdivene oturdum öyle boş boş. Birlikte büyüdüğüm herif baba oluyodu resmen. Çok mutlu olmuştum. Bir ara kendime üzüldüm ama. Ben böyle bir şeyi ne zaman görürdüm acaba? Karamsarlaştım falan. Ama sonra tekrar güldüm lan kendi kendime. Daltaşak yüzdüğüm herif baba oluyodu. Sizin hiç küçükken birlikte 'cinlerin sofrasını bozmak için dere kenarlarına işediğiniz' arkadaşınız baba oldu mu lan? Benim olmak üzere. Hayat harbiden garip. Vapurlardan falan bahsetmeyeceğim bile.



-Tamam Diren. Sağol. Gürültülü yerdesin sanırım, sonra konuşuruz gene. Dur Onur istiyo.
-...
-Panpa. Bu olayla ilgili endergelşenpanikataklarnoktakomda bişe yazacan mı?
-Panik yok lan panik yok! Endergelişenataklar sadece. Yazacam tamam.
-ehehe Tamam panpa görüşürüz hadi.
-Görüşürüz.