Facebook


-Açsana lan feysbukunu tekrar
-Ya bi git başımdan gözünü seveyim.
-Olm fotoğraf falan paylaşıyorsun, piyasa yaparsın lan karı kız falan…
-Yahu anlamam ben işim var nolur bırak beni.

Ev arkadaşımla neredeyse tek muhabbetimiz bu: Facebook. Ne sikse amk. Vardı bir ara. Güzeldi de. Okulda falan eğleniyorduk yani fotoğraf falan filan. Piyasa da yaptım. Hatta oradan tanıştığım bir kız arkadaşım bile oldu. Gerçi sonu fena oldu ama feysbuk aracılığıyla tanıştım nihayetinde. Ama şimdi o sosyal ortamın bir eksikliğini hissetmiyorum yani ne var. Eminim sabah akşam feysbukta vakit geçirenler de vazgeçilmez olduğunu düşünüyor ama bence onlar da kapatsa hiç aramazlar yeminle. Bu sosyal ağı kullananları eleştirmiyorum. Ama hesabı olmayanları garipsemelerini anlamıyorum. Başta da ev arkadaşım.

-Diren bak. Yeni iş bile bulabilirsin bunun sayesinde. Çevren genişler. Arkadaşlarının arkadaşı işveren olur falan. Hadi gel sen de.
-Ya Mark. Sokucam feysbukuna ha.İstemiyorum lan. Şifremi falan unuttum hem.
-Olm hasta mısın lan karşında feysbukun kurucusu var hala şifre mifre diyosun. Sen iste sevdiğin kızın feysbukunu bile çalayım be.
-Hesabını çalınca benle tekrar birlikte olacak kesin di mi? Valla süpersin be Mark. Mantığını sikeyim senin.
-Yok olm görürsün işte ne yapıyo ne ediyo kimseyle konuşuyo mu.
-Abi benle konuşmadıktan sonra kimle konuştuğunu, hangi videoyu beğendiğini ne yapayım. Egom tatmin olsun yeter yani bu mu. Hadi git film izleyeceğim.
-Tamam tamam sustum. Ama önce paylaştığım şu videoyu izle bari.
-Aç amk.
-Hahaha çok komik ya. Dur pause yapayım da dolsun öyle izleriz.

Ulan dünyanın en genç ve en zengin CEO’susun. Benle Bağcılar’da 2 oda 1 salon bir evi paylaşmaktaki amacın ne kullanıcı adını siktiğim. Koskoca Mark Zuckerberg’sin lan. Hala indirimli akbille tramvaya binmenin peşindesin. Göt.

Ama aklıma da kurt düşürdü piç. Nihayetinde feysbuk her şeyin yazıldığı bir platform. Aşkitoma ulaşabilir miydim bu şekilde. Kimler mesaj atıyo falan. Yazan eden var mı. Can Yücel şiirleri falan paylaşıp bunalım mı takılıyo. Ya da dünya skinde değil mi. Yokluğumu hiç hissetmemiş falan mı. Gerçi bunları öğrenmek için hesabına girmeye gerek yok ki. Skinde değilim işte. Çok net. Bunu tescillemek için hesabına erişsem ne olur ki?

Mark götü de yarın dönüyo zaten memleketine. Yeni bir ev arkadaşı aramam lazım. Kedi de sıkıldı benden zaten. Hay sokayım.

-Kankaaa. Otobüste iki adam konuşuyodu, aklıma bir fikir daha geldi.
-Vayy. İETT’den de bir fakir kaptın ya helal sana. Nedir? Ne konuşuryolardı?
-Biri diğerine diyordu ki, ‘Dün gece bi karıya bir çakmışım, kolonlar sallandı avradını sikeyim’ Feysbuka ‘en son ne zaman seviştin’ diye bir şey ekleyeceğim. Valla patlama olur.
-Mark, senin babanın köprücük kemiğini sikeyim he mi. Ne boş adamsın lan. Gereksiz bir şey icat ettin zaten millet zamanını orada geçiriyor, işinden gücünden geri kalıyor, sen hala yeni şeylerin peşindesin. Siktir git lan bu evden. Yarın değil şimdi git. Götoğlanı.
-Sen hep iyi bir dost oldun Diren. Mail atarım sana. İrtibatı koparmayalım.
-Yolun açık olsun gelip geçici kankim.

Ulan şu koduğumun yastığına kafamı koyduğumda bir kere de başka bir şey düşüneyim be. Mark'tan özür dileyip şu şifre kırma işine mi girsem. Of yok düşünme artık Diren lan! Bi gece de düzgün uyu. Fıkra falan düşünsem. Ne bilim üzülmeyeceğim bir şey düşünsem. İlla İstiklal’de havaya atılan o ışıklı oyuncağı düşüneceğim di mi. Neyse yatayım ben. Yarın erkenden kalkar üzülürüm…

1 yorum:

soloman dedi ki...

hahahahaha altıma sıçtım gülmekten :D ahahahahahaha