-Daralıyorum abi. Zor değil. Elbet geçer ama bekleyenler olmasa keşke... Aklım onlarda hep.
-Oğlum herkesin bekleyenleri var. Bak Ersin'in kız arkadaşı, benim kız arkadaşım, ailelerimiz, arkadaşlarımız. Hepsi bekliyor bizi. Takma kafana öyle şeyleri.
-Abi karımda, çocuklarımda aklım. İkizlerimde.
-Lan oğlum evli misin sen? Kaç yaşındasın da çocuğun var bi de?
-20 abi.
Akşam güneşi altında bankta Ersin'le oturmuşuz.
O'nun elinde spor dergisi benim elimde Murat Menteş'in 'Korkma Ben Varım'ı. Konuşmadan okuyoruz. Bi ara yemek muhabbeti dönüyor. Sonra bizim kızları özleme muhabbeti. Hep olan şeyler yani. Sonra tekrar okuyoruz. Diğer bankta gençler oturmuş kola-çekirdek keyfi yapıyorlar. Gülüyorlar, eğleniyorlar. Çekirdekle eğlenmeyi başarıyorlar. Sesleri biraz yükselince aralarından biri 'şşş çok bağırmayın, hocalar kitap okuyor' diyor. 'Eğlenmenize bakın' dercesine selamlıyoruz onları.
Sonra o gruptaki üst devrelerden biri ayağa kalkıyor. 'Abdül buraya gel' diye bağırıyor. 'Geliyorum abi bi dakika' diyor Abdül de. Çağıran, 'Ulan sen beni siklemiyor musun? Çabuk gel lan!' diye tekrar bağırıyor. Çocuk bizim yanımıza gelip kasıntılı kasıntılı davranıyor. Bir şey diyecek de konuşamıyor gibi. 'R'leri de söyleyemiyor ayrıca.
-Söyle Abdül.
-Abi bu akşam gazinoyu yıkayacak mısın?
-Bilmiyorum Abdül, çok kirlenirse yıkarım belki. Hayırdır?
-Abi benim ayağım çok ağrıyor. Beni almasan olur mu?
-Ben bilemem ki onu abicim. Çavuşundan istiyeceğim, kimi verirse artık.
-Beni alma çavuş. Her yere beni gönderiyorlar zaten.
-Tamam sen sıkma canını bakarız akşama.
-Sağol abi. Çok sağol.
-Durum nasıl Abdül? Nasıl gidiyor?
-Daralıyorum abi. Zor değil. Elbet geçer ama bekleyenler olmasa keşke... Aklım onlarda hep.
-Oğlum
herkesin bekleyenleri var. Bak Ersin'in kız arkadaşı, benim kız
arkadaşım, ailelerimiz, arkadaşlarımız. Hepsi bekliyor bizi. Takma
kafana öyle şeyleri.
-Abi karımda, çocuklarımda aklım. İkizlerimde.
-Lan oğlum evli misin sen? Kaç yaşındasın da çocuğun var bi de?
-20 abi.
-Ne zaman evlendin?
-Geçen sene
-Ulan kaçırdın di mi kızı?
-...
Ersin giriyor araya. 'Valla kaçırmış bu kızı Diren. Hadi anlat' diyor. Çocuk utana sıkıla 'Kaçırdım' diyor. 'Nasıl' diyorum. Ersin de 'Nasıl' diyor. Başka biri olsa onlar da 'Nasıl' derdi eminim.
-Babası beni hiç sevmiyor abi. İstemeye gittim. 4 kez istemeye gittim. Vermediler.
-Niye vermiyolar peki?
-Muavin olduğum için. Şehir şehir geziyomuşum, kıza bakamazmışım. Halbuki verse, ben Mardin'de iş bulurdum. Her işi yaparım.
-4 kere istedin sonra kaçırdın öyle mi?
-4. gittiğimizde dayım beni dövdü. 'Bi daha da gelmem istemeye mistemeye' dedi. Sonra kaçırdım.
-E oğlum nasıl kaçırdın? Evine mi gittin, bir yerde mi buluştunuz nasıl oldu. Anlat bak akşam mıntıka yaptırırım.
Ersin'le kitleniyoruz. Kitap mitap rüzgar oluyor. Dinliyoruz. Diğer grup da kendi hallerinde muhabbetlerine devam ediyorlar.
-Bir gün bakkala gittim. Baktım bu orada. Selamlaştık. 'Naber' dedim. 'Niye beni istemeye gelmiyorsun' dedi. Dedim 'Ulan siktirgit! 4 kere istedim vermediler, bir de üstüne dayak yedim.' 'Kaçırmayı ne zaman düşünüyorsun?' dedi. Ulan dedim kendi kendime 'ne kaçırması amınakoyayım' O'na dedim 'Ne zaman kaçırayım?' Dedi 'Ne zaman istersen' 'Her şeyi ben mi ayarlayacağım' dedim. 'Erkek sensin' dedi. O akşam evinden kaçırdım. Bizim eve getirdim.
-E sonra ailesiyle barıştınız mı?
-Barıştık ama beni hiç sevmiyolar. Şimdi de babasının yanında. Beni hiç konuşturmuyor.
-Peki kızın ailesiyle ilk konuşmanda sana ne dediler?
-Valla abi, 4 kere istedim vermediler, en son kızı kaçırınca 'kızı al siktir git.' dediler
Zamanla her şeyin düzeleceğini falan söylüyoruz. Avutuyoruz biraz. Bir şekilde konuşursun diyoruz. Biz de yardımcı oluruz gerekirse diyoruz. Nasıl yapacaksak artık. Gönderiyoruz çocuğu.
Demin 'Ulan sen beni siklemiyor musun!' diyen çocuk künye okutuyor. 'Daha yüksek' diyor. Bağırtıyor. 'Esas duruş'ta konuşmasını söylüyor. Sonra da 'Tamam tamam şaka yaptım, al şu kartı bi büyük çekirdek alıp gel' diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder