Kedi

Yeni evlenen bir çiftin, balayını, bekar bir erkeğin köydeki evinde ve üstelik o bekar erkekle geçirme fikri kulağa anormal gelebilir. Ama bizim için hiç de anormal değil. Çünkü biz çok iyi arkadaşız. Öyle böyle değil.

Ferhat'la üniversitede tanıştık. Ferhat'la Aslı da üniversitede tanıştı. Haliyle ben de Aslı ile üniversitede tanıştım. Ama Aslı'yla daha sonradan, Ferhat'ın kız arkadaşı olarak, yengem olarak. Ayrıntıya gerek yok. Eski dostuz işte. Sıkı dost. Birlikte yemek yedik, tatile gittik, beraber uyduk... Asla Halit Akçatepe gibi hissetmedim kendimi. Tarık Akan'la Gülşen Bubikoğlu'nun yancısı gibi olmadım. İkisini de çok seviyorum. Hiçbir yanlışım olmadı onlara. Ferhat için kavga ettim, yemeğimi paylaştım. Aslı hakkında ileri geri konuşanları çok sert bir dille uyardım. Kesinlikle Aslı'nın frikiklerini düşünüp kendimi tatmin etmedim mesela. Dedim ya. Biz gerçekten arkadaştık.

Benim de kız arkadaşlarım oldu. Onlarca. ama aramıza adapte olamadı hiç biri. Çok da sikimde ayrıca. Neyse.

Velhasılı yıllar geçti. Hiç kopmadık. Onlar da ayrılmadı. Evlendiler. Düğün, dernek, kına... Sıra balayına geldi. İkisinin de akıllarında yahut hayallerinde bir şehir, mekan yoktu. Öyle 'Paris'in ikindi namazında aşk başkadır. Aşkın başkenti Paris!' triplerinde değillerdi. Sikleri taşşaklarına denkti yani.

Teklif Ferhat'tan geldi. "Olum Diren, balayını sizin köyde geçirelim mi? Bir hafta takılırız." "Tabi olur, vereyim anahtarı, gidin dinleyin kafayı. Biber yersiniz taze" "Lan yok. Sen de gel. Üçümüz"

Köyde bizi  Eşref abiyle Sebahat abla karşıladı. -kedileriyle birlikte- Zaten başka da kimse yoktu.  Asıl balayını onlar yapıyordu.

Kilidi açtığımda, balayı için çok kötü bir tercih olduğunu anladım. Toz, toprak, örümcek ağları... Kaygım kısa sürdü. Aslı'yı hiç çalıştırmadık. Ferhat'la evi çiçek gibi yaptık. Sebahat abla  bize biber topladı. Eşref abi de hamsi tavaladı. Afiyetle yedik, kalanları kedilere verdik.

Ortada sıçan oynadık çıplak ayakla, 3,5,8 oynadık. Rakı içtik. Sarhoş olduk. Güldük, eğlendik. Film seyrettik. Eleştirdik. Eskisi gibi aynı. Tek fark yerin farklı olmasıydı. Ama hepimiz bu balayından mutluyduk. 3 gün boyunca.

Kedilere bayılırım. Deli olurum. Tüm eski sevgililerim kediye benzer. Ya da ben onları öyle görürüm. Aslı da çok sever kedileri. Sebahat abla da. Ferhat uzaktan sever. Sebahat abla, bu sevgi yumağına kayıtsız kalmadı. Bize yavru bir kedi hediye etti. 4. gün. Fındık koyduk adını.

4. gün her şey farklıydı. Herkeste sebepsiz gerginlik vardı. Kimse kimseyle konuşmuyordu. 3 gün boyunca dışarıda, mis gibi havada yaptığımız kahvaltıyı, Aslı'nın önerisiyle karanlık ve salonda yaptık. Fındık, keyfi yerinde olan tek canlıydı. Çok sevimliydi. Koşuşturup duruyor, sonra 4 bacağını da katlayıp, 'sikimde değilsiniz' dercesine oturuyordu. Kahvaltıdan kalktıktan sonra, masayı bile toplamadan, hepimiz tek tek Fındık'ın başını okşayarak uyuduk.

Fındık'ın omzumdaki başıyla oyandım. O horul horul uyuyordu. Ardından bizimkilerin bağrışmasını duydum. 9 senedir bırak bağrışma, ufak bir fikir ayrılığına bile tanık olmamıştım. Konuyu anlamadım ama adımın geçtiğini duydum. "Diren'in amına koyayım" Söven Aslı'ydı. "Sokayım Diren'e" teyit eden Ferhat'tı.

Salonda buluştuk. Ferhat, "Gidelim Diren" dedi. Başımla onayladım. Aslı, "Boşanalım Ferhat" dedi. Ferhat başıyla onayladı. "Arkadaşlığımızı bitirelim" dedim. Başlarıyla onayladılar. Fındık hala sevimliydi.

Mevzuyu öğrenemedim. Hiç de merak etmedim. Dönüş yolunda Fındık'ı Sebahat ablaya bıraktık. Öpüşüp helalleştik. Hiçbir şey olmamış gibi davrandık. Su döktü arkamızdan.

Arabada da hiçbir şey olmamış gibiydi hallerimiz. Rol yapacağımız bir Sebahat abla yoktu ama yine de öyleydik. Aslı Ferhat'ın omzuna yatmıştı. Ferhat da Aslı'nın saçını okşuyordu. "Boşanmayın be" dedim. Ferhat da "Arkadaşlığımız bitmesin" dedi. Aslı bir süre sessiz kaldı. Sonra dedi ki: "Yarın akşam meyhanede deli gibi içelim. Üçümüz. Konuşalım.Geleceğimizi konuşalım. Çünkü biz gerçekten iyi arkadaşız. Meyhane candır. İyi adam olamadık, bari kötü adam olalım"

Yol kenarında köyüme baktık hep birlikte. Soğuk suyundan içtik. Çok güzeldi.

Hiç yorum yok: